İnsanları Eğlendirmek İçin Acı Çeken Hayvanlar


Vahşi Yaşam Turizminin Perde Arkası

Ya da İnsanlar Eğlensinler Diye İtaate Zorlanan Hayvanlar

Bir filin sırtına binmeden önce, bir kaplan ya da aslan yavrusuyla selfie çektirmek için onca km yol almadan önce, yunusların sergilediği gösterileri izlemeden önce bilmeniz ya da hatırlamanız gereken şeyler var. Bebeklikten itibaren annesinden ayrılan filler, aslanlar veya kaplanlar, vahşi doğalarından uzaklaşsınlar diye; ya da istenen ve söylenen şeyleri yapsınlar, yani insanlara itaat etsinler diye, geçirdikleri uzun eğitim süreçleri çeşitli psikolojik ve fiziksel eziyetlerden ibaret.

Örneğin henüz bebekken anneden alınan yavru filler, diğer fillerle iletişime geçilmesine izin verilmeksizin büyütülürler. İnsan hakimiyetini kabul etmeleri için her türlü yola başvurulur. Yiyecek ve içecekten kesme, kırbaç, dar tasma, ağızlık hatta elektrik şoku. Mutlu selfie pozları onların incinmiş ve kırılmış ruhlarını göstermez. Ayrıca performans vazifeleri bittikten sonra hareket etmesini engelleyecek şekilde zincirlerle bağlanır ve bir sonraki aktiviteye kadar bekletilir.

Ya da kaplanlar... Turistlerin onlara sarılıp sevdiği ya da fotoğraf çekildiği uzun saatler dışında, daracık kafeslerde tutulurlar. Tıpkı aslanlar gibi. Hatta onları yetiştirirken terbiye etmek için kurşunlandıkları dahi biliniyor.

Şu anda 550.000'e yakın vahşi hayvan, küresel olarak turistik eğlence merkezlerinde alıkonuyor. Maymunlar dans etmeye zorlanıyor, orangutanlar dövüştürülüyor, yunuslar, eğer özgür yaşamlarında yakalanıp, nakliye sırasında stresten ölmedilerse, tüm yaşamlarını bir yüzme havuzu kadar alanda mutsuz ve stres altında geçiriyor. Çoğunun vücudunda yaralar açılmış durumda. Çiftliklerde turistlerin sevmek için kucağına alıp düşürmesi sonucu ölümüne sebep olduğu deniz kaplumbağaları da var tabi.

Doğada yaşayan hayvanlar, kilometrelerce yürüyor, nehirlerde dilediği gibi yıkanıyor ve aileleriyle istediği kadar oyun oynayabiliyorken; evlerinden ve ailelerinden koparıp, kendi mutluluğumuz için esaret altına aldığımız hayvanlar, normal yaşam sürelerinden onlarca yıl erken ölüyorlarlar. Birçoğu öldükleri güne kadar gösteri yapmaya zorlanıyor, dünya genelinde, dar, pis ve havasız, kamyon römorklarında veya kafeslerde yaşamlarını sürdürüyor.

Fil gezintileri, kaplan tapınakları, aslan yürüyüşleri, maymun gösterileri, orangutan, köpek ya da horoz dövüşleri, boğa güreşleri, atlı arabalar, hayvan kızakları, yunus akvaryumları, sirkler…Fark etmez. Hayvanların sadece eğlence için orada oldukları her yerden lütfen kaçınalım.




Yorumlar